Görkemli Boşluk
Koskocaman, görkemli bir boşluğun olsa ne koyardın içine? Ne ile doldururdun? Bir "Herkül süpürgesi" ile her şeyi süpürüp "görkemli bir boşluk" bırakmaktan bahsediyor Var olmanın Dayanılmaz Hafifliği'nin bir paragrafında Milan Kundera. Somut bir boşluktan söz etmiyor. Bahsettiği şey hayatın ta kendisi. Aslında o Herkül süpürgesi bir kaç kez geçti elime. Hayatımdaki her şeyi öyle bir süpürdüm temizledim ki sonunda tam da Kundera'nın tesbpitindeki gibi görkemli bir boşlukla karşı karşıya kaldım. Özgürce, istediğin gibi, gönlüne göre düzenleyebileceğin koskoca bir hayat. Ben de aynen bir önceki cümledeki gibi özgürce, istediğim gibi, gönlüme göre doldurdum o görkemli boşluğumu. Ama zaman geçiyor ve bir noktadan sonra bir bakıyorsun ki, yine saçma sapan şeylerle doldurmuşsun hayatını. Kendin düşmüşsün bu sefer sonsuz bir boşluğa. Ve cesaretin varsa alıyorsun yine Herkül süpürgesini. Başlıyorsun hayatını süpürmeye... Aslında bu konuda yazacağım başka şeyler de vardı. Ama gerek yok. Bu kadar.
görkemli boşluktan kastın kamyonun boş kasasımı :)
YanıtlaSilhayatın kendisi boş ki,, boşluğu boş olan şeyle nasıl doldurursun?
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilbu b ahsettiğin şeyi bir kaç kez yapmışlığım var hayatımda.. önce boşaltıyorsun, sonra farkında olmadan ama bu sefer farklı saçma şeylerle doldurmuş oluyorsun o kamyonun kasasını. cesaretini toplayıp, yaralanmayı ve yalnız kalmayı gözealabiliyorsan ve daha önceki deneyimlerinden sonuçlarının uzun vadede daha iyi olduğunu biliyorsan yine yapıyorsun..
YanıtlaSilbir süre sonra yalama olmaması için suyunu çıkarmadan tadında bırakmak lazım.
3. sınıftı sanırım. manik-depresif periyotlarım artınca psikiyatrite gitmiştim. o da bana bir kaç test verdikten sonra boş bir kağıda düşündüklerimi yazmamı istemişti. yazdım ve hiç okumadım ne yazdığımı. 1 hafta sonra tekrar görüşmeye gittiğimde benden yazdıklarımı okumamı istedi. öyle şeyler yazmışım ki.. ama içerik şuna benziyordu 'hayatım sanki son sürat giden, kontrolden çıkmış bir kamyon.. araba değil ama, kamyon. çünkü sırtım o kadar yüklerle dolu. ve ben boş olan şoför koltuğunu kenardaki koltuktan izliyorum. müdehale edemiyorum, hiçbir şey yapamıyorum. sonumu bekliyorum' gibi bir şey..
kamyon görünce çağrıştı birden:)
ama sahiden attım kamyondaki yükleri, gereksiz insan-olayları.. rahatladım. arındım.. iidir;)
sevgili tarik, epeydir ben de senin blogu ziyaret etmemistim. oysa RSS'ye ekledim diye hatirliyorum. guzel yorumlarim icin tesekkur ederim. iletisimci demisken radyoculuk gunlerimi bir ozlem duydugumu belirtmeden gecemeyecegim.
YanıtlaSilŞimdi anlaşıldı 6 dakika boyunca teklemeden konuşmanın sebebi:)
YanıtlaSilben aslinda o kaydi begenmemistim, cok hazirliksiz oldu diye dusunuyordum :)
YanıtlaSilYakında interraille avrupa'da osmanlı izi peşine düşmeye niyetli biri olaraktan benimde düşündüğüm bir stildi.O yüzden hoşuma gitti.Devam et derim. Takipteyim:)
YanıtlaSilkamyon güzelmiş :D :D
YanıtlaSilhalının altına süpürmek gerek, sonra aradığında bulamıyorsun... çok da kurcalamamak gerek
YanıtlaSil