Sıradan düşünceler


Ne zaman masum bir bakışa takılsa keskinliğinden utanır gözlerim,kırılır sivri uçları.Yavaşça yere doğru iner,göz bebeklerimdeki yangınlar bir bir söner.Durulur sesim,utangaç bir melodiye dönüşür her cümlem.

Ve tekerrürden bir girdaptır;küçük,dört duvar odamda çalan hüzünlü şarkıların hatırlatışı seni bana.Kanıma dokunur yokluğun.Seni unutturacak bir düş beklerim uykularda.Rüyalarıma düşse yolun ne zaman;canım yanar.

Ve anlarım ki;geceler kaçış değil yokluğundan..

Bazen sebepler ararım kendime seni unutmak için.Sahte sevda masalları anlatırım,yokluğunu uyutmak için.İçinde hapsolduğun kalbimin kilidine anahtar olur diye baktığım gözler,nafile uğraş..

Her gece karanlık çöktüğünde,kapandığımda küçük odama,yalnızlık hüzünlü şarkılar çalmaya başlayacak yine.Ve düşeceksin aklıma.Ve canım acıyacak.Belki gözlerim dolacak.

Ve sen..Yine gelmeyeceksin..
Ve sen..Yine bilmeyeceksin.

3 yorum:

  1. ey hücremin duldasındaki sıcak esinti
    sabah güneşiyle mi geldin gece karanlığı çöktüğünde mi
    hüzün mü getirdin yoksa yeni bir sevda mı...
    hüzünse eğer bana armağanın
    sen gelme.. ve sen bilmee....

    YanıtlaSil
  2. yazının üstüne koyduğun resimdeki bu yağmurda ıslanan şey her neyse çok şeker,acaba gerçekten şeker mi?hani erir ya şeker yağmurda:)mhlk

    YanıtlaSil
  3. ''ben bunları kimseye anlatmadım
    kendimle bile konuşmadım
    bi tek sen duy diye
    sen bil diye
    sen anla diye''

    bir bülent ortaçgil şarkısı anımsattı..

    YanıtlaSil